Sohum'da Bir Fransız
Sohum'da Bir Fransız
17 Mayıs 2014Röp. Anıt Baba
Benjamin Staron, Sohum hakkında tez hazırlayan Fransız bir üniversite öğrencisi. Kendisi ile bir röportaj yaparak Abhazya’da tez hazırlama fikrinin nereden aklına geldiğini öğrenmek, kendisini tanımak, bu parlak ve sempatik genci siz değerli Altın Post okurlarına da tanıtmak istedik. Editörlerimizden Anıt Baba’nın (Papba) yaptığı bu söyleşiyi keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
-Merhaba, bize kendinizi tanıtır mısınız?
-Adım Benjamin Staron. Fransızım ve üniversite öğrencisiyim. 1991 yılında Paris’te dünyaya geldim. Üç yıl Paris Cergy-Pontoise Üniversitesi’nde tarih okudum, ardından bölüm değiştirerek Coğrafya’ya geçtim. Bu bölüm coğrafyayı, tarih ve jeopolitikle içiçe öğreten bir müfredata sahip. O nedenle ilgimi çekti. Şimdi bu bölümde ikinci yılımdayım ve üniversitemizle Moskova Devlet Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi arasındaki değişim programından yararlanarak hem Fransa’da hem de Rusya’da eğitimime devam ediyorum. Bitirdiğimde her iki üniversitenin de diplomasını almış olacağım.
-Abhazya ile nasıl tanıştın, Sohum’da yürüttüğün çalışma ne ile ilgili?
-Geçen sene üniversite eğitimim kapsamında Soçi’de Kış Olimpiyatları ile ilgili bir çalışma yaptım. Çalışmam, Olimpiyatların Soçi Şehrinde meydana getirdiği değişimler üzerineydi. Bir ay boyunca Soçi’de kaldım. Burada Abhazya’nın adını sıklıkla duyuyordum. Aslında daha Fransa’dayken, 2008 yılındaki Gürcü-Rus 5 Gün Savaşı esnasında da Abhazya hakkında bir çok şey işitmiştim. Ama Fransız medyasının aktarımları abartılı şekilde Gürcü yanlısıydı. Soçi’ye kadar gelmişken Abhazya’yı kendi gözlerimle görmek ve Abhazya hakkında kendi doğrularımı bulmak istedim. Bu isteğimi Fransa’daki hocalarıma ilettim ve izin istedim. Önce Abhazya ziyaretimin riskler içerebileceği düşüncesi ile izin vermek istemediler ama ben ısrar edince izin vermek durumunda kaldılar. İlk ziyaretimi bu şekilde 3 günlüğüne geçen yılın Mart ayında yaptım. Ancak bu çok kısa bir süreydi Abhazya’yı tanımak için. Neyse ki Soçi çalışmamı sunmak için Fransa’ya döndüğümde hocalarım bu kez de Abhazya ile ilgili bir çalışma yapmak isteyip istemeyeceğimi sordular. Ben de seve seve kabul ettim. Gerekli formaliteler tamamlanıp üniversite yönetimi onayı alınınca tekrar Abhazya’yı ziyaret etmemin önü açıldı.
-Abhazya’daki çalışmanın konusu ne üzerine?
-Abhazya’nın statüsü ve bağımsızlığı ile ilgili genel uluslararası sorunlar ekseninde Sohum şehrinin jeopolitiğinin lokal analizi. Çalışmamın bağlamı bu. Bu çalışma için 3 Mayıs’tan bu yana Abhazya’dayım ve bir süre ayrılıp Mayıs sonunda tekrar geleceğim. Bu ikinci gelişimde de 15 gün kalmayı planlıyorum.
-Çalışman konusunda Abhazya’daki akademik çevrelerden destek gördün mü?
-Evet doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar destek de beklemiyordum. Herkes çok yardım etti. İstediğim kaynaklara ulaşmak konusunda pek bir sıkıntı yaşamadım.
-Abhazya’da gündelik yaşamda dikkatini çeken seni şaşırtan bir şeyle karşılaştın mı?
-Caddelerde bu kadar çok sayıda lüks araba görmek beni şaşırttı. Bu arabalar binaların bakımsızlığı ve çevrede halen görülebilen savaşın izleri ile açık bir tezat içinde. Belki Abhaz insanı zenginliğini bu şekilde dışa vurmak istiyor. Yine de bugün bile Fransa’da zengin olduğunu göstermek bir çeşit sosyal tabu olduğu için Sohum sokaklarındaki bu lüks arabalar bana ilginç geldi.
-Abhazya’daki gözlemlerinden yola çıkarak Abhazya ile ilgili özet bir fikir paylaşır mısın bizimle?
-Evet buraya gelmeden önce internette Abhazya ile ilgili bir çok şey okumuştum. Bir çoğunda Abhazya bir devlet midir sorusu tartışılıyordu. Buradaki gözlemlerimden yola çıkarak Abhazya’nın dünyadaki bir çok devletten daha organize bir devlet olduğunu söyleyebilirim. Belki Abhazya uluslararası tanınma için çaba harcayan bir ülke olduğu için bu böyledir.
-Teşekkürler Benjamin. Bu güzel söyleşi için teşekkür eder, sana çalışmalarında başarılar dileriz.
-Ben de size ve sizin aracılığınızla burada bana destek olan, yardım eden herkese teşekkür etmek isterim.
Yorumlar
Yorum Gönder