Mültecilerin Hakları
Mültecilerin Hakları
Sığınma talebinde bulunma hakkı, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve AB'nin Temel Haklar Şartı'nın 14. maddesinde ifade edilmiştir. Bu çerçevede, tehdit altında olan ve kendi ülkelerinde koruma sağlayamayan insanlar için 1951 tarihli “Mültecilerin Statüsüne İlişkin BM Sözleşmesi”, 1967 tarihli ek protokolüyle birlikte önemli bir uluslararası güvenlik ağı oluşturmuştur. Sözleşme ve Ek Protokol, kimin mülteci kabul edildiğini tanımlar ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalmış kişiler için profesyonel korumayı sağlamayı amaçlar. Sözleşmeye göre, mülteci, ırk, din, milliyet, belirli bir toplumsal gruba üyelik veya siyasi görüş sebebiyle uyrukluğunda bulunduğu ülkede zulüm görmekten korkan herhangi bir kişidir.
Günümüzde birçok ülke, kendi ülkesinde ölüm cezası, işkence veya diğer insanlık dışı muamele veya cezalandırma riskini taşıyanlar da dahil olmak üzere, Sözleşme kapsamına girmeyen kişilere de profesyonel koruma sağlıyor. İşkenceye maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalanlar, sınırdışı edilemez, geri gönderilemez veya iade edilmez. Bu yasak, BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı BM Sözleşmesi’nin 3. maddesinde getirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi de aynı şekilde, işkence, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da cezayı yasaklamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadı uyarınca, 3. madde, bir kişi işkenceye maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa, sınır dışı etme, geri gönderilme veya iadeye karşı bir yasağı kapsamaktadır.
Öte yandan mültecilerin korunması için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi (BMMYK) 1950'de kurulmuştur. BMMYK, mültecileri korumak amacıyla yapılan uluslararası çalışmaları düzenlemek, onlara liderlik etmek ve dünya çapındaki mülteci sorunlarını çözmekle yetkilendirilmiştir. Asıl amacı, mültecilerin haklarını ve refahını savunmaktır.
Günümüzde birçok ülke, kendi ülkesinde ölüm cezası, işkence veya diğer insanlık dışı muamele veya cezalandırma riskini taşıyanlar da dahil olmak üzere, Sözleşme kapsamına girmeyen kişilere de profesyonel koruma sağlıyor. İşkenceye maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalanlar, sınırdışı edilemez, geri gönderilemez veya iade edilmez. Bu yasak, BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı BM Sözleşmesi’nin 3. maddesinde getirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi de aynı şekilde, işkence, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da cezayı yasaklamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihadı uyarınca, 3. madde, bir kişi işkenceye maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa, sınır dışı etme, geri gönderilme veya iadeye karşı bir yasağı kapsamaktadır.
Öte yandan mültecilerin korunması için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi (BMMYK) 1950'de kurulmuştur. BMMYK, mültecileri korumak amacıyla yapılan uluslararası çalışmaları düzenlemek, onlara liderlik etmek ve dünya çapındaki mülteci sorunlarını çözmekle yetkilendirilmiştir. Asıl amacı, mültecilerin haklarını ve refahını savunmaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder